Hukuki uyuşmazlıkların çözümünde başvurulan yerel mahkeme ve tahkim yargılama faaliyetlerinin uzun sürmesi, maliyetlerinin fazlalığı, adalete erişim hakkının güçleşmesi ve yargılama faaliyetinin mücadeleci yapısı gereği uyuşmazlıkların mahkeme yargılaması neticesinde çoğunlukla kişisel ilişkilerin devamını sağlayamayacak biçimde sona ermesi ve bu sebeple toplumsal barışın temin edilememesi,devletleri uyuşmazlıkların çözümü bakımından alternatif yollar aramaya sevk etmiştir.
İşte arabuluculuk da alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden birisi olup ülkemizde 07.06.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olan 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile kabul edilmiştir. Ve ayrıca 26.01.2013 tarihinde Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği ve Mart 2013 tarihinde “Arabuluculuk Sistemi ve Arabulucular için Model Etik ve Uygulama kuralları kabul edilerek ülkemizde alternatif uyuşmazlık yöntemi olarak hukuki düzenlemelere konu edilmiştir.
Arabuluculuk kavramı; bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak, uyuşmazlık içine düşmüş olan tarafların, konuşmak ve müzakerelerde bulunmak amacıyla bir araya getirildiği, birbirlerini anlamalarının sağlandığı ve bu yolla kendi çözümlerini kendilerinin üretmelerinin temini için aralarındaki iletişimin yapılandırıldığı, tümüyle tarafsız, bağımsız ve objektif konumda yer alan üçüncü kişinin katılımıyla yürütülen bir çözüm yolu olarak tanımlanabilir.
Arabuluculuğun Amacı Nedir?
Arabuluculuğun amacı; yargının etkin ve verimli çalışabilmesine ve yargı ile ilgili anayasal kuralların işlevsellik kazanabilmesine katkı sağlamak, yargıya alternatif olarak değil yargının yanında yer alarak uyuşmazlığı çözüme kavuşturmayı amaçlamak ve bu gaye ile barışçıl, medeni ve etkin dostane uyuşmazlık çözüm yolu sunmaktır.
Ve yine asıl hedefi; küçük çaplı ve kamu düzenini ilgilendirmeyen uyuşmazlıkların adli bir soruna dönüşmeden çözümünü gerçekleştirmektir. Bu sebeple arabuluculuk gönüllü katılım, bağlayıcı olmayan tavsiyelerde bulunma ve tatmin edici bir çözümün sağlanamaması halinde tarafların yargıya başvurma haklarının açık olduğu bir yöntemdir.
Kimler arabulucu olabilir?
Arabulucu olmak isteyen kişinin Adalet Bakanlığı tarafından düzenlenen yazılı sınava başvurma şartlarını taşımaları gerekmektedir. Bu şartlar; Arabuluculuk yazılı sınavına başvuracak olanların;
- Türk vatandaşı olmak,
- Hukuk fakültesinden mezun olmak veya yabancı bir hukuk fakültesini bitirip de Türkiye’deki hukuk fakülteleri programlarına göre eksik kalan derslerden sınava girip başarı belgesi almış bulunmak,
- Kasten işlenmiş bir suçtan mahküm olmamak,
- Mesleğinde en az beş yıllık kıdeme sahip olmak,
- Arabuluculuk eğitimini tamamlamak, şartlarına haiz olmaları gerekmektedir.
Yukarıda sayılı şartlardan da anlaşılacağı üzere Türkiye’de sadece en az beş yıllık mesleki deneyimi olan hukuk fakültesi mezunları arabuluculuk yapabilir. Adalet bakanlığı siciline kayıtlı arabulucu olabilmek için Bakanlıkça onaylanıp lisanslanan eğitim kurumlarından teorik ve pratik en az kırk sekiz saat eğitim alınması gerekmektedir. Alınan eğitim sürelerinin yetersiz olduğu görüşüne sahip olan Bakanlık tarafından önümüzdeki dönemlerde bu süre arttırılabilir.
Eğitimden sonra Bakanlığın açtığı yazılı sınavı geçip sicile kayıt olanlar arabulucu unvanını kazanır. Arabuluculuk yazılı sınavını geçenler uygulamalı sınava katılmakta idi artık yalnızca yazılı sınav yapılmaktadır. Ve arabuluculuk faaliyetlerini gerçekleştirebilir. Arabulucular sicil ve denetim bakımından Adalet Bakanlığı’na bağlıdır. Arabuluculuk mesleğini yapanlar her yıl sekiz saat yenileme eğitimi almak zorundadır. Ve arabuluculuk icra edenler her yıl maliyeye aidat öderler.